26 Şubat 2016 Cuma

Sanatta ‘dijital devrim'in tarihçesi

Avrupa'nın önemli sanat merkezlerinden Barbican Centre'ın düzenlediği Digital Revolution (Dijital Devrim) sergisi Londra, Stockholm ve Atina'nın ardından İstanbul'a taşındı. Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber gibi sanatçıların yeni çalışmalarının yer aldığı sergi, önceki gün Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde açıldı.

Günümüzden yaklaşık bir asır önce Amerikan Patent Dairesi Başkanı Charles H. Duell, “Artık yeni bir şey yok. İcat edilecek her şey icat edildi.” sözünü söylerken şüphesiz ki bugün ulaştığımız teknolojik imkânları tahmin etmiyordu. Sadece son 15 yılda dijital dünyada kat edilen mesafe, hayatlarımıza her anlamda yön verdi. İnternet, sosyal medya, dijital müzik, görsel efektler, yapay zekâ, 3D baskı ve giyilebilir teknolojiler gibi çok sayıda yeni kavramlarla tanıştık.

Bizi çevreleyen teknolojik dünyanın 70'li yıllardan bu yana sanatla birlikte yaşadığı dönüşüm geçtiğimiz aylarda Avrupa'nın önemli sanat merkezlerinden biri kabul edilen Barbican Centre'da ‘Digital Revolution' (Dijital Devrim) adlı sergide bir araya getirildi. İlk ana bilgisayarların bulunduğu dijital arşivden ödüllü interaktif tasarımlara kadar çok sayıda bölümün yer aldığı sergi Londra, Stockholm ve Atina'nın ardından İstanbul'a taşındı. Zorlu Holding'in ana sponsorluğunda Zorlu PSM'de önceki gün açılan sergiyle ziyaretçiler bugüne kadar Türkiye'de gerçekleşmiş en kapsamlı teknoloji sergilerinden birine tanık olacak.

GERÇEKLİĞİ YENİDEN BELİRLİYOR

Serginin basın toplantısına Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas ile Zorlu Holding CEO'su Ömer Yüngül konuşmacı olarak katılırken, Barbican Centre'ın uluslararası temsilcisi Neil McConnon görüntülü bağlandı. McConnon, küratörlüğünü yaptığı sergi için “Dijital Devrim, gerçeklik kavramını yeniden belirleyen ve bunu deneyimlemek için yeni yollar bularak izleyicisine ilham veren bir sergidir. Bu çalışmada, kısa tarihine rağmen dijital dünyanın odak noktasındaki önemli figürlerle çalışma fırsatı bulduk.” diyor. Dijital Devrim, hayal gücünün sınırlarını zorlayan birçok sanatçının tasarımına ev sahipliği yapıyor. Teknoloji ile sanatı buluşturan sanatçılar arasında film yapımcısı, mimar, tasarımcı ve müzisyenler yer alıyor.

ERNST WEBER'DEN U2'NUN KLİP YÖNETMENİNE...

Umbrellium (Usman Haque ve Nitipak Samsen), Universal Everything, Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber gibi sanatçılardan gelen yeni çalışmalar ve DevArt adlı dijital sanat işlerinin bulunduğu serginin en ilgi çeken bölümlerinden birinde Chemical Brothers, U2 ve Kanye West gibi isimlerin video klip yönetmenliğini yapan Chris Milk'in imzası var. Sanatçı ‘Treachery Of Sanctuary / Mabede İhanet' adını verdiği interaktif çalışmasında katılımcıların kendi bedenlerinin yansımalarını kullanarak doğum, ölüm ve başkalaşım hikâyesini anlatıyor.

Christopher Nolan'ın Inception ve Alfonso Cuaron'ın Gravity filmlerindeki dijital teknolojinin görsel efektlerin yapım aşamasındaki etkisi izlenebilirken uygulamalı olarak da tecrübe edilebiliyor. Sergi ayrıca will.i.am, Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber tarafından gerçekleştirilen analog ve dijital müzik arası ‘Pyramidi' adlı çalışmayı da ağırlıyor. Serginin dikkat çeken deneysel çalışmalarından biri de Zach Lieberman'ın ‘Play The World / Dünyayı Oynat' eseri. Ayaklı hoparlörlerden oluşan bir çemberin ortasındaki 88 tuşlu klavye ile dünyadaki tüm radyo istasyonlarına bağlanabilen sinyaller yayan çalışma müziğin dijital konumunu gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder