25 Temmuz 2015 Cumartesi

Türk Tiyatro Tarihi sahaflardan raflara çıktı

En son baskısı 1968'de yapılan Refik Ahmet Sevengil'in ‘Türk Tiyatro Tarihi'ni Alfa Yayınları yeniden okura sundu. Sevengil'in torunu Nesteren Davutoğlu'nun belirttiği gibi ‘sahaf kitabı' olmaktan kurtulan eser, tiyatro tarihimizi anlatan ilk yazılı kaynak. Fakat unutulmuştu.

Yıldız Kenter, ‘Hâlâ baş ucu kitabımdır, ne zaman tiyatro tarihi anlatacak olsam önce oradan sağlamasını yaparım' diyor. Selim İleri, roman, öykü dalında da eser veren Ahmet Refik Sevengil'in en önemli araştırmasının Türk Tiyatro Tarihi olduğunu ifade ediyor. Can Gürzap'ın babası Raşit Gürzap, Beyazıt'taki Sahaflar Çarşısı'na uğradığı bir gün, uzun zamandır aradığı kitapla eve dönünce ‘Buldum, buldum, sonunda buldum' diye sevinçle haykırmış. Adalet Ağaoğlu ise ilk tiyatro eseri ‘İki Kişi Arasında'yı Ahmet Refik Sevengil'den etkilenerek yazmış ve ondan şöyle bahsediyor: “Eğer Ahmet Refik Bey keşfetmeseydi, ben bugün yoktum.”

Refik Ahmet Sevengil (ortada), Devlet Tiyatrosu Edebi Kurulu'nda çalışma arkadaşlarıyla. Sol baştaki Muhsin Ertuğrul (Ankara).

Ahmet Refik Sevengil, sadece tiyatro tarihçisi de değil. Türkiye'nin fikir, sanat ve idari alanda en önemi isimlerinden biri. Altı kaleme birden sahip: Gazeteci, yazar, radyocu, öğretmen, müzik adamı… 67 yıllık ömründe (1903-1970), bir yandan gazetecilik yapmış, bir yandan belediye konservatuvarında tiyatro tarihi öğretmiş, kurulmasına öncülük ettiği Radyoevi ve TRT'de üst düzey yöneticiliklerde bulunmuş. Özellikle radyodaki konuşmaları heyecanla beklenirmiş. “Susun! Refik Ahmet Sevengil konuşacak” diye radyo başına toplanıldığını torunu, dostları her zaman anlatıyor. Ve son derece çalışkan bir insan, sabah altıdan gece yarılarına kadar çalışırmış.

Sanat çevresi de tabii ki onun kıymetini biliyor, etrafından ayrılmıyor. Mesela Âşık Veysel, Münir Nurettin Selçuk, Neyzen Tevfik Ankara Yüksel Caddesi'ndeki evlerine her daim misafir olurmuş. “Âşık Veysel'in evimize geldiğini, sazını çaldığını, muhabbetlerini hepsini hatırlıyorum.” diyor, torun Nesteren Davutoğlu. Belediye konservatuvarda hoca olduğu için de birçok sanatçının hocası olmuş. Türk tiyatrosu deyince akla gelen ilk isimlerden Muhsin Ertuğrul'un, Sevengil vefat ettiğinde mezarı başında hüngür hüngür ağladığı biliniyor.

Peki sonuç?.. Bugün tiyatro bölümünde okuyan gençlerin çoğu, kültür-sanata iyi kötü ilgisi olanların önemli bir kısmı Ahmet Refik Sevengil'i tanımıyor. Kimdir, nedir, kültürümüze ne gibi hizmetleri olmuştur, bilmiyor. Tiyatro tarihimizi anlatan ilk yazılı kaynak özelliği taşıyan Türk Tiyatro Tarihi'nden habersiz. Hatta kitap unutulup gitmiş, ‘sahaf kitabı' olmuş. Yani, en son baskısı 1968'de yapılan kitabın nüshalarına sadece sahaflarda rastlanıyordu. Ama artık öyle olmayacak. Sevengil'in, beş ayrı ciltte peyderpey yazdığı kitap tek ciltte toplandı ve yeniden okura sunuldu.

Refik Ahmet Sevengil, çok sevdiği Âşık Veysel ve arkadaşlarıyla (Ankara).

‘Batılı tiyatronun ardına düşenlere bir manifesto'

Refik Ahmet Sevengil, eseri on yıla yayılan bir süreçte yazıyor. Birinci Cilt: Eski Türklerde Dram Sanatı (Devlet Konservatuvarı Yayınları Serisi, Maarif Basımevi, 1959 İstanbul). İkinci Cilt: Opera Sanatı ile İlk Temaslarımız (Devlet Konservatuvarı Yayınları Serisi, Maarif Basımevi, 1959 İstanbul). Üçüncü Cilt: Tanzimat Tiyatrosu, (Devlet Konservatuvarı Yayınları Serisi, Milli Eğitim Basımevi, 1961, İstanbul.) Dördüncü Cilt: Saray Tiyatrosu (Devlet Konservatuvarı Yayınları Serisi, Milli Eğitim Basımevi, 1962 İstanbul). Beşinci Cilt: Meşrutiyet Tiyatrosu (Devlet Konservatuvarı Yayınları Serisi, Milli Eğitim Basımevi 1968, İstanbul).

Beyaz kapaklı, oldukça sade görünümlü akademik tarzdaki bu kitaplara fotoğraf da konulmuş. Refik Ahmet Sevengil'in bu ilk kaynak eserinin tabii ki eksikleri vardı ve onları daha sonra Metin And ve Özdemir Nutku, yazdıkları eserlerle tamamladı. Fakat Nesteren Davutoğlu'nun da dediği gibi eser, 1950-1960'lı yıllarda “Batılı tiyatronun ardına düşünlere bir manifesto”ydu.

Refik Ahmet Sevengil, ilk muhabirlik yıllarında (İstanbul).

‘Yayın sürecinde hayal kırıklığına uğradım'

Dedesinin arşivine gözü gibi bakan ve tasnif eden Nesteren Davutoğlu, eserin yayınlanma sürecinde çok hayal kırıklığına uğramış: “Bu kadar önemli bir kitap kış uykusundaydı. Bu eserin yeni kuşaklara ulaşması için ne yapabilirim diye düşündüm. Kitabı dilini güncelleyerek yeniden yayınlamaya karar verdik. Önce İzzettin Çalışlar ile bir yıl süren bir çalışma yaptık. Daha sonra kitabı koltuğumun altına aldım, yayınevlerinin kapısını çaldım. Zannettim ki bütün yayınevleri dört gözle bu eseri bekliyor. Öyle olmadı. Yapı Kredi, İş Bankası, Pan Yayınları'ndan sonra Alfa Yayınları baş ucu kitabı olduğunu ve yenilenip yayınlanması gerektiğini anladı. Yayına hazırlanması 1,5 sene sürdü. Bin sayfalık metin tekrar elden geçti.”

Refik Ahmet Sevengil, tiyatro araştırmaları dışında hazine değerinde yüzlerce belge bırakmış. O bilgi ve belgeleri, Nesteren Davutoğlu, kültür dünyasına kazandırmayı planlıyor. Mesela, Sevengil'in el yazısıyla hazırladığı, Abdülhak Hamit Tarhan'dan Yahya Kemal'e pek çok tanıklığı içeren “Tanıdığım Meşhurlar” adlı radyo konuşmaları dizisi, Hüseyin Rahmi Gürpınar ile ilgili bir monografisi, imzalı mektupları, dönem yazışmaları yayın sırasını bekliyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçısı Cemal Ünlü'nün de Ömürname adında Bir Refik Ahmet Sevengil eseri hazırladığını belirtelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder