16 Ocak 2014 Perşembe

Bir kez daha 'İstanbul Kent Müzesi' hayali

Tarih Vakfı 18 yıl önce kapattığı sandıkları açtı ve ‘Dünya Kenti İstanbul’ sergisini ‘Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul’ ismiyle İstanbullularla buluşturdu. 1996’da Topkapı Sarayı’nın dış avlusundaki tarihî Darphane-i Âmire binasında açılan serginin yeni mekânı Karaköy’deki Galata Rum Okulu.Bundan 18 yıl önce Topkapı Sarayı'nın dış avlusundaki tarihi Darphane-i Amire binasında açılan ‘Dünya Kenti İstanbul Sergisi'nin bütün malzemesi, sergi bitiminde, sandıklara kondu ve mekânın deposunda İstanbul Kent Müzesi'nin açılmasını beklemeye başladı. On binlerce belge İstanbul'un binlerce yıllık geçmişinin öyküsünü canlandırmak üzere bir araya getirildi. Ve bunun için yüzlerce yazılı, on binlerce de görsel belge elden geçti, tartışıldı, elendi ve seçildi. Tarih Vakfı, bu sergiyi UNESCO himayesinde gerçekleşen Habitat-II İnsan Yerleşimleri Konferansı'nın rüzgârıyla, büyük emeklerle açmıştı. Niyeti, İstanbul Kent Müzesi'nin çekirdek malzemesini hazır etmekti. Ama aradan 18 yıl geçmesine rağmen İstanbul Kent Müzesi bir türlü açılamayınca, hatta günlük çıkarlara söylem olarak hizmet etmekten öteye geçemeyince; sergiyi yeniden İstanbullularla buluşturmaya karar verdi. 22 Şubat’a kadar Galata Rum Okulu'nda ziyaret edilebilecek ‘Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul' sergisi; her ne kadar değişen, dönüşen ve herhangileşen İstanbul'a hafıza tazeletmeyi amaçlasa da aslında biraz da mecburiyetten açıldı. Müze umuduyla itinayla saklanan sandıkların, artık Darphane-i Amire deposunu terk etmesi gerekiyordu. Çünkü orası bundan sonra Arkeoloji Müzeleri'ne hizmet edecekti. Peki, sandıklar içindeki onca emek ne olacaktı; atılacak mıydı, satılacak mıydı? Tabii ki hayır; yani en azından bir kez daha sergilenmeden, hayır. Böylece 18 yıl önce Prof. Dr. Afife Batur'un genel koordinatörlüğünde, pek çok araştırmacı, arşivci ve mimarın gayretleriyle hazırlanan sergi yeniden ve aynı ekibin desteğiyle gün yüzüne çıktı. Ekipte yine Pelin Derviş, Ahmet Özgüner, Mert Eyiler, Eray Makal ve Murat Germen vardı. İstanbul Kent Müzesi söylemlerinin gölgesinde yepyeni bir kuşağın karşısına çıkan sergiye şimdi bir de pencereden dışarı baktığımızda gördüğümüz İstanbul dâhil edildi. Dünya kenti kavramıyla bütünleşen bir öykü akışında ve zamandizinsel olarak, hatta büyük patlamadan bugüne İstanbul'u itinayla anlatan serginin bir özelliği de kapanışla birlikte her biri kendi içinde bir tasarım nesnesi sayılan pano ve maketlerin ziyaretçilere bağış karşılığında emanet edilecek olması. Bu sayede, 18 yıl önceki serginin varoluş nedeni olan ama bir türlü gerçekleşmeyen ‘Hayali' İstanbul Müzesi için üretilmiş özgün malzemeler depolarda çürümekten kurtulacak. Sergi, 23 Şubat Pazar günü 10.00-18.00 saatleri arasında yapılacak ‘İstanbul Müzesi Hayali' pazarı ile son bulacak.İstanbul Kent Müzesi’nde son durumİstanbul Kent Müzesi tartışmaları 1990’ların başında Tarih Vakfı’nın çabalarıyla başlamıştı. Müze için ilk düşünülen yer Darphane-i Amire binalarıydı. Ama 1996’dan beri dillendirilen o proje bir türlü gerçekleşmedi. 2006’da başka bir yer önerildi: Sirkeci Garı. Hatta müzenin 2010 İstanbul Kültür Başkenti’ne yetişmesi planlandı ama o plan da hayata geçirilemedi. İstanbul’a bir kent müzesi kurulması tartışması, en son Gezi Parkı olayları başladığında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Burada bir kent müzesi de kurulabilir’ sözüyle gündeme geldi. Bu söylem 2012’nin son aylarında atılan ciddi adımları sekteye uğrattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 17-18 Kasım 2012’de müzeci, tarihçi, şehir plancısı ve ilgili disiplinlerden uzmanların davet edildiği bir çalıştay düzenlemişti. Çalıştayın raporunda İstanbul Kent Müzesi’nin kurulacağı yer olarak Topkapı Şehir Parkı gösteriliyordu. Konunun uzmanları İstanbul Kent Müzesi’nin projesinin hazır olduğunu, hatta ihaleye verildiğini ve çalışmaların yakında başlayacağını konuşuyordu. Ama Başbakan’ın malum açıklaması İstanbul Kent Müzesi çalışmalarını yeniden bir belirsizliğe sürükledi.Sergiye eşlik eden etkinliklerMüzesiz, hafızasız ve kimliksiz bırakılan İstanbul’un başına gelen olumsuzluklara işaret etmeyi amaçlayan sergiye pek çok yan etkinlik eşlik ediyor. 1993 yılında Tarih Vakfı’nın düzenlediği ‘İstanbul İçin Ütopyalar’ sempozyumuna atıfla düzenlenecek ‘Yine, Yeni: İstanbul İçin Ütopyalar’ buluşması, mekân kısıtı nedeniyle sergi kapsamından çıkarılan İstanbul Müzikleri bölümü yerine, bölüm küratörü Ersu Pekin ile ‘Yine, Yeni: İstanbul Müzikleri’ söyleşisi, hafta sonları gerçekleşecek ‘İstanbul İçin Açık Kürsü’ ve ‘İstanbul Forumu’ bunlardan bazıları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder