28 Ocak 2014 Salı

Gülünce, hepimiz aynıyız

“Paris banliyö olayları' sonucunda ortaya çıkan dünyaca ünlü fotoğraf projesi Inside Out Project'in Türkiye ayağı 15 Şubat'ta Balat'ta gerçekleştirilecek. Her ülkede, sosyal sorunlara işaret eden projenin ülkemiz için belirlenen konusu “Gülümseyince Aynıyız.”Fransa'da 2005 yılının Ekim ayında çıkan ve dünya gündemine ‘Paris banliyö olayları' olarak oturan isyanlar, dünyaca ünlü fotoğraf projesi www.InsideOutProject.net'in doğmasına vesile oldu. Olaylar çıkmadan kısa bir süre önce, Parisli duvar sanatçısı JR (17), eline fotoğraf makinesi alır ve şehrin arka sokaklarında, varoşlarda ya da banliyölerde yaşayan arkadaşlarının fotoğrafını çeker. Sonra bu fotoğrafları yine aynı sokaklara asar. Kendi halinde bir portre çalışması yapmıştır JR. Fakat tam o sırada banliyö olayları patlar. İsyanın sebebi bellidir: Herkesin birbirini o'cu, bu'cu, şu'cu diye tanımladığı, aşağıladığı düzene karşı çıkmak. O zamanki Fransa İçişleri Bakanı Sarkozy, Paris'in yakın banliyölerinden Courneuve semtinde 4000'ler sitesini ziyaretinden sonra unutulmayacak bir söz sarf eder: “Bu siteleri tazyikli suyla temizlemek lazım.” Birkaç ay sonra ise yine aynı bölgeleri kastederek Fransızcada kötü bir aşağılama tabiri olan ‘racaille' yani ‘ayak takımı' çıkar ağzından. Yine aynı günlerde Paris'in kuzeyindeki banliyö semtlerinden Clichy Sous-Bois'da top oynayan gençlerden üçü polisin kimlik kontrolü yapacağından endişe ederek kaçarken sığındıkları bir elektrik trafosunda yüksek akıma kapılırlar. 17 yaşındaki Mağrip asıllı Ziyad Benna ve 15 yaşındaki Siyah Afrikalı Bouna Traore hayatlarını kaybederken Urfalı Muhittin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılır. Arkadaşlarının ölümü üzerine öfkeye kapılan onlarca genç o gece polis ve itfaiyecilerle kamu binalarına saldırır. Bu tepkiler ertesi güne kadar sürer. Toplam 23 araba ateşe verilir ve artık olayların önü alınamaz. Tüm medya gettolarda yaşayan, ortalığı yakıp yıkan bu insanları bir canavar gibi anlatır. JR, TV görüntülerini izlerken kendi çektiği portreleri de görür ekranda ve dostlarının bu kadar kötü tanıtılmasından rahatsız olur. Evet melek değildiler, ama canavar olmadıklarından da emindir. JR, tekrar aynı mahallelere gider, tek bir amacı vardır, şehri ters yüz etmek. Arka sokakların gerçek yüzünü öne taşımak. Sanatçı, aynı arkadaşlarının portrelerini tekrar çeker. Hepsine söylediği şudur: ‘Korkunç olun!' Ortaya karikatürize edilmiş korkunçlukta çok yakından çekilmiş onlarca portre çıkar. JR bu portreleri kocaman posterler halinde Paris'in en sosyetik, en ‘ulaşılmaz', en 'dokunulmaz', en, en… sokaklarına asar. Önceleri astığı posterler çıkartılır. Ancak zaman geçtikçe Parisli burjuvalar her şeyin medyanın anlattığı gibi olmadığını, gettolarda yaşayan insanların da canavar olmadıklarını görmeye başlar. 1 yıl sonra Paris Belediyesi JR'a eserlerini belediye binasının duvarlarında sergilemesini önerir. JR, sanat galerileri ya da magazin dergilerinde değil, sokaklarda sergilediği sanatıyla insanların bir konu hakkında düşünmesini sağlar. Sokaktaki sanatın gücünü keşfeden genç sanatçı, çalışmalarını Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 120 farklı ülkede, farklı sosyal konuları ele alarak devam ettirir. Bu gücü başka insanların da keşfetmesini ve dertleri her ne ise kendi fotoğraflarını çekip, kendi sokaklarında anlatmalarını ister. Fransız duvar sanatçısı JR'ın bireysel çabalarıyla başlayıp, kolektif bilince açtığı global fotoğraf projesi Inside Out Project'in (Ters Yüz Etme Projesi) Türkiye ayağı 15 Şubat'ta Balat'ta gerçekleştirilecek. Fotoğraf sanatçısı Tolga Bayraktar ve proje koordinatörü Tuba Aynur, o gün saat 14.00'te altı aydır Balat'ta çektikleri 70 gülümseyen portreyi duvarlara asacaklar. Tüm dünyada farklı sorunlara işaret eden projenin Türkiye için belirlenen konusu “Gülümseyince Aynıyız”. Son aylarda ülkemizin en büyük sorunu bu çünkü. Bir karamsarlık çöktü üzerimize, kötü senaryolar duyuyor, kâbuslara uyanıyor, kalbimizi, ruhumuzu serin ve selametli bir yola iletmeye zorlanıyoruz. Hepimizin hakikaten gülmeye ve güldürmeye çok ihtiyacı var. Gülümseyince çok güzel oluyorsun Türkiye… “Sponsor kabul edilmiyor” Tolga Bayraktar-Tuba Aynur: “Dünyada ve çevremizde hep bir ayrımcılık var. Sadece Türkiye'de değil, dünyada politik çatışmaların olduğu bir dönemdeyiz. Biz ortak kodlardan hareket etmek istedik. Bu nedenle gülümseyince aynıyız diyoruz. Balat'ta farklı kültürlerde, dinlerde ve sosyal yapıdaki insanlar hoşgörü içinde yaşıyor. Bu nedenle Balat'ı seçtik. Inside Out Project için konuyu siz belirliyorsunuz, ırkçılık, şiddet ve teşhircilik içermeyen, sosyal konulara parmak basan her fotoğraf kabul ediliyor. Fakat belli standartları var. Sadece portre çekmek zorundasınız ve kesinlikle sponsor desteği almamanız gerekiyor. Kabul edilen her fotoğraf başına para ödüyorsunuz. Ama biz ödemedik. 70 fotoğrafın baskısını şu anda New York'ta yaşayan JR, projenin fonundan karşıladı. Bazı projeleri destekliyorlar. Bizim ki de onlardan biri. Amerika'dan gelen portreleri 15 Şubat'ta Balat'ta asacağız. Herkesi bekleriz.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder