7 Nisan 2014 Pazartesi

Edebiyat Müzesi yer bekliyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) tarafından 2002 yılında kurulan Yıldız Sarayı Araba Dairesi içindeki Edebiyat Müzesi ve Yazın Belgeliği, 4 Şubat’tan bu yana kapalı. Nazım Hikmet, Cemal Süreya, Aziz Nesin, Şükran Kurdakul, Enver Gökçe, Arif Damar, Melih Cevdet Anday ve Asım Bezirci gibi yazarlara ait şahsi belgeler kolilerde gideceği yeri bekliyor.Depo yapılacağı gerekçesiyle bakanlık tarafından iki yıl önce boşaltılması istenen müzeye en son yazı 25 Mart’ta geldi. On beş, yirmi günde bir müzeye boşaltma talimatı gönderiliyor. Fakat TYS Başkanı Mustafa Köz, “İki yıldır biz bu işi iyilikle, sessiz sedasız çözmeye çalıştık. Bir yer gösterirler umuduyla hep sakin davrandık. Önce Ertuğrul Günay’dan, şimdi de Ömer Çelik’ten randevu istedik ama olmadı. Bağımsız milletvekili Levent Tüzel’i araya soktuk, yine olmadı. Önemsemiyorlar. Sözün özü, kolay çıkmayacağız buradan.” diyor. TYS Edebiyat Müzesi ve Yazın Belgeliği, İstemihan Talay’ın kültür bakanlığı döneminde, beş yılda bir yenilenmesine karar verilen bir protokolle kuruldu. TYS’nin o yıllardaki başkanı şair, aynı zamanda mimar olan Cengiz Bektaş, zaten depo olan izbelik mekânı müzeye dönüştürmek için epeyce uğraştı. İstanbul da böylece bir edebiyat müzesi kazanmış oldu. Protokol 2007’de yenilendi, ikinci yenileme için ise 21 Nisan 2011 tarihinde bakanlığa dilekçe gönderildi. Bu dilekçe, 6 Haziran 2011’de onaylandı. Köz, protokolün devam ettiğini zannederlerken 19 Aralık 2011’de anlaşmanın iptal edildiğine ve müze belgeliğinin boşaltılmasına dair yazının ellerine ulaştığını ifade ediyor. Geçen on iki yılda Türk edebiyatının önemli isimlerinin kitaplarının ilk baskıları başta olmak üzere daktilo, gözlük, kalem gibi yazı gereçleri, roman ve öykülerin ilk taslakları, mektuplar ve çalışmalardan oluşan yazı belgelikleri müzeye kazandırıldı.‘KORUYACAĞIZ’ DİYE SÖZ VERdikYazarların ailelerden belge almak, onları ikna etmek, güvenlerini kazanmak her zaman kolay değil. Müzenin kapanacağını duyunca Mustafa Köz’ü arayan Arif Damar’ın eşine, “Onlar bizim gözümüz, merak etmeyin koruyacağız.” sözü verilse de bu belgelerin akıbeti şimdilik belli değil. En son Cevdet Kudret Aksal’ın kızı ve İlhan Berk’in oğlu ile iletişim kurulmuş ve onların belgeliğinin açılması için çalışmalar başlamış.Müzede ayrıca Servet-i Fünun döneminden günümüze pek çok yazara ait değerli fotoğraflarla birlikte, 1999 depreminde dünyaca ünlü yazarların müzeye gönderdiği acımızı paylaşan mektuplar da bulunuyor. Mustafa Köz, müzenin tekrar depoya dönüştürüleceğine inanmadıklarını, çünkü her gün müzeye ölçü almak için birilerinin geldiğini ifade ediyor. TYS, yönetim binası olarak müzenin arka tarafındaki, Sultan Abdülhamit döneminde karakol olan binayı kullanıyor. TYS, zamanla buradan da çıkarılacakları konusunda endişeli. Köz, “Biz muhalif bir sendikayız. Bu durumu, bütün kültür sanat kurumlarına yapılan saldırıların bir parçası olarak görüyoruz. Bu tamamen taraflı bir şey, siyasal olduğunu düşünüyoruz. Önce öyle düşünemedik ama böyle bir değerin, emeğin yok edilmesinin gerekçesi olabilir mi?” şeklinde duygularını ifade etse de müzenin boşaltılma talimatı, kültür sanat kurumlarını tek çatı altında toplamayı öngören ve 2013 Ağustos ayından itibaren tartışılan Türkiye Sanat Kurumu Yasa Taslağı’ndan (TÜSAK) önce, Ertuğrul Günay döneminde başladı. Fakat, on iki yıldır böyle bir müzeye emek veren TYS yönetiminin taleplerinin şimdiye kadar dikkate alınmaması, önemsenmemesi onların endişelerini haklı çıkarıyor. İstedikleri, sadece belgeleri koruyabilecekleri yeni bir mekân.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder