16 Haziran 2014 Pazartesi

Anadolu’nun ortasından geçen Miro yolu

Geçtiğimiz nisan ayında ‘2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü alan Baksı Müzesi, ödülün sembolü olan Joan Miro’nun 1969’da yaptığı “Femme aux Beaux Seins” adlı bronz heykelini bir yıl boyunca sergileyecek. Önceki gün Bayburt’ta açılan ‘Miro’ya Açılan Heykelli Yol’ sergisi de ödülü merkeze alarak hazırlandı.2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nün sembolü, İspanyol Katalan sanatçı Joan Miro imzalı heykel, Bayburt’taki Baksı Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Avrupa Parlamenterler Meclisi tarafından geçtiğimiz nisan ayında verilen “2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü”nün sahibi Baksı Müzesi, 1 yıl boyunca ödülün sembolü olan Joan Miro’nun “Femme aux Beaux Seins” adlı bronz heykeli sergileyecek. Baksı Müzesi’nde önceki gün açılan ve Nisan 2015 tarihine kadar gezilebilecek “Miro’ya Açılan Heykelli Yol” sergisi, bu ödülü merkeze alarak hazırlandı.Sergide, Miro’nun heykelinin yanı sıra heykeltıraşlar Ali Teoman Germaner, Altan Gürman, Burçak Bingöl, Candeğer Furtun, Erdal Duman, Esra Sağlık, Ferit Özşen, Günnur Özsoy, Hüsamettin Koçan, Kemal Tufan, Koray Ariş, Meriç Hızal, Mike Berg, Osman Dinç, Rahmi Aksungur, Remzi Savaş, Sabrina Fresko, Seçkin Pirim, Seyhun Topuz, Serkan Demir, Tansel Çeber, Tuğrul Selçuk, Yunus Tonkuş’un yapıtları da bulunuyor. Sergi, konseptini, antik çağ kentlerinde insanları “merkeze” ulaştıran heykelli yollardan alıyor.Baksı Müzesi’nin kurucusu Prof. Hüsamettin Koçan, serginin açılışında yaptığı konuşmada, ‘Miro’ya Açılan Heykelli Yol’un Türkiye’nin en çok göç veren kenti olan Bayburt’u merkeze taşıyacağına inandığını söyledi ve şöyle devam etti: “Miro’nun heykeli, bu sergi sayesinde Türkiye’de heykel sanatına emek veren 23 sanatçının eşsiz çalışmaları ile bütünleşiyor. Kurulduğu günden bu yana farklı sanatçıları ve disiplinleri bir arada sunan, özgün bir kültürel etkileşim merkezi olarak tanımladığımız Baksı Müzesi, bu sergi ile bir kez daha periferinin merkez karşısında özgünlüğünü koruma misyonunu yerine getiriyor.”Serginin küratörlerinden Emre Zeytinoğlu ise konuşmasında serginin konseptini oluşturan heykelli yolların antik çağda en az merkez kadar değerli olduğunu ifade etti. Heykelli yolların antik dönemden gelen bir alışkanlıkla, her zaman kentlerin ana damarı olarak algılandığına dikkat çeken Zeytinoğlu, “Bu yollar, insanları, toplumun önemsediği değerlerin sergilendiği, kentin kültürel kimliğini oluşturan sanatçıların, filozofların anıtlarının, müzeler ve tiyatrolar gibi kültür-sanat yapılarının, kentin idari binaları ile tapınaklarının yer aldığı merkeze götürür. Bu nedenle de merkeze doğru yolculuğun başladığı yerlerdir.” dedi ve ekledi: “Oysa bu heykelli yolların hayranlık uyandırıcı, ayrı bir estetiği vardır. Miro bu sergide merkezde yer alıyor olsa da ona uzanan heykelli yolda bulunan yapıtlar, ayrı ayrı kendi estetik anlayışlarını ortaya koyuyorlar.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder